13 Ağustos 2009 Perşembe

Canım kızım



Bana ne kadar az gelirdi de meğerse seninle ne kadar çok konuşurmuşuz. Konuşmalarımızı özledim.

Hatırlar mısın bilmem, ben bazen sohbetin orta yerinde başka bir iş yapmaya koyulurdum da sen yanıma gelip "ama ne güzel konuşuyorduk anne" der, yapmaya çalıştığım işi durdururdun. O zaman içim sevinçle dolardı. Kızım benimle konuşmaktan sıkılmıyor tam tersine zevk alıyor diye gizlice sevinirdim.

Bir annenin çocuğundan alabileceği en büyük armağan bence budur. Evlatları ile doğru düzgün iletişim kuramayan hatta küs olan ebeveynleri bilince, birbirini zorlukla taşıyan anne-kızları gözlemledikçe, bu sevincim daha da artardı.

Senin kendi bedenini ve yaşamını doldurup etrafına da taşan o yoğun sevgi, ikimizin iletişimini de şekillendirdi hep.

Herkes, sevilmek, herkesin sevgilisi olmak ister. Bazıları sadece isterken bazıları ise bunun için çok çabalar. Ancak çok az insan bunu becerir. Sen hep becerdin. Seni tanıyıp sevmeyen birini bilmiyorum.

Bilirsin sanırım, bir çerkez atasözü vardır "Bir insanı yüzüne karşı övmek ayıptır, çünkü ona -senin övgüye ihtiyacın var- demek anlamına gelir ki bu da o insana hakaret sayılır" der.

Senin övülmeye ihtiyacın yok bilirim. Yazdıklarım benim ihtiyaçlarım nedeniyledir.

Sadece kendinin değil benim, babanın, Sevim’in, hepimizin umut tazeleme kaynağısın.

Teninin kokusunu özledim yavrum.

Yüreğinin -ve de aklının- gücü hiç bir zaman bugünkünden daha az olmasın kızım.

Annen

1 yorum:

  1. Dilek Seven'in Mesajı:

    Sevgili Ceren,

    seni 27 Nisan gününe kadar tanımıyordum.Aslında şu anda da sadece kardeşimin koğuş arkadaşı olarak tanıyorum. Mektuplarında senden, sizlerden çok bahsediyor. Kapalı kapılar ardında kader birliği yapıyorsunuz. Bu kötü rüyanın biran önce bitmesini istiyoruz. Hâlâ bir hareket yok hâlâ ses seda yok. Ama inadına güçlü olacağız,inadına güleceğiz. Güzel günler bizi bekliyor...

    Sevgiler
    Dilek Seven (Melek'in Ablası)

    YanıtlaSil